WBA Başkanı: Karbon Negatif Teknolojiler Enerji Geleceğini Nasıl Şekillendiriyor?

Kişi başına karbondioksit salınımlarının hızla arttığına dikkat çeken Dünya Biyoenerji Birliği (World Bioenergy Association / WBA) Başkanı Christian Rakos, biyoenerjinin CSS’i nasıl kullanabileceğinin bilgisini paylaştı.





IRENEC 2020’de gerçekleştirdiği sunumunda küresel enerji tüketiminin yüzde 17,8’inin yenilenebilir enerjiden karşıladığın belirten Rakos, biyoenerjinin buradaki payının ise yüzde 13 olduğunu söyledi. Rakos, küresel ölçekte kullanılan biyoenerjinin dağılımını ise şöyle yaptı: “yüzde 86’lık pay ile başı  katı biyoyakıtlar çekiyor. Onu sırasıyla yüzde yedi ile biyoyakıtlar; yüzde üç ile belediye atıkları, yüzde iki ile biyogaz ve yine yüzde iki ile endüstriyel atıklar izliyor.

Karbondioksit salınımlarının yıldan yıla artış gösterdiğine dikkat çeken Rakos, iklim konusunda ciddi sorunların yaşandığının altını çizdi. Sıcakların günden güne arttığını belirten Rakos, sözlerini şöyle sürdürdü: “1980’den beri yaşanan en sıcak ocak ayını bu yıl yaşadık. Dünyanın birçok yerinde hissedilen iklim değişikliği, çok hızlı ilerliyor. Kişi başına karbondioksit salınımları da artıyor. Bu konuda radikal adım atılması gerekiyor.”

Rakos, karbon yakalama ve depolamanın (carbon capture and storage– / CCS) karbondioksit salınımını düşürdüğünü ancak yüksek maliyeti nedeniyle tartışıldığını hatırlatarak, biyoenerjinin CSS’i nasıl kullanabileceğiyle ilgili şu örneği verdi: “Mesela bir biyoenerji tesisi düşünelim. Karbondioksiti toprağa, bazı saklama alanlarına gönderirseniz, atmosferden karbondioksiti almış yani yeniden sirküle etmiş oluyorsunuz. Bu sayede karbon negatif bir teknolojiyi hayata geçirmiş oluyorsunuz. Bu konuda biraz yavaş hareket ediyoruz. Önümüzdeki dönemde çok önemli bir alan olacak olan karbon negatif teknolojilerin, çok iyi kullanılması gerekiyor.”


Biyoenerjinin gelişimini nasıl hızlandırırız?

Christian Rakos, IRENEC 2020’de sunum yaparken


Biyoenerjinin potansiyelinin son derece yüksek olduğuna değinen Rakos, Biyoenerjinin gelişiminin nasıl hızlandırılacağına ilişkin ise şu önerilerde bulundu:


Temel olarak ekonomik çerçevenin şartlarını değiştirmeliyiz.


Fosil yakıtlara yüksek vergi uygulanmalı: Talepte düşüş olduğunda fosil yakıtların fiyatı, artıyor. Bu nedenle verginin yavaş yavaş arttırılması lazım ki, başka enerjilerin kullanılması için teşvik oluştursun. Sanıyorum tek şansımız bu. Sübvansiyonlar da olabilir. Genelde yenilenebilir enerjide yatırım maliyeti, yüksektir fakat işletim maliyeti fosil yakıtlara nazaran düşüktür. Bu tüm yenilenebilir enerjiler için geçerlidir.


Teknoloji transfer programları gerekiyor. Tamamen biyoenerjinin kullanılabileceği çok ileri teknolojiler var. Birkaç ülkede düzgün şekilde geliştirilen bu teknolojileri başka yere transfer edilmeli. Şirketler, bu teknik bilgiyi (know how) yerel oyunculara transfer etmeli ki, biyoenerji uygun şekilde kullanılabilsin.


İletişimin de oldukça önemli olduğu inancındayım. Kamu farkındalığının arttırılması gerekiyor.

Yorum Gönder

0 Yorumlar